Ahilik Kültür Haftası, çeşitli etkinliklerle kutlandı.
ORDU-KARADENİZBAYRAK/AHMET BAYRAK
Atatürk Anıtında düzenlenen etkinliğe Ordu Valisi Kenan Çiftçi, Belediye Başkanı Seyit Torun,CHP İl Başkanı Osman Güngör,Garnizon Komutanı Jandarma Albay Şeref Çakmak, Emniyet Müdürü Hakan Kırmacı, Telekom Müdürü Hacı Öztürk,İl Afet Müdürü Osman Işık, İl Müftüsü Mustafa Kolukısaoğlu, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin, Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Aydın Bostancıoğlu,Fiskobirilk eski yönetim kurulu başakanı Yaşar Pamuk, Birliğe bağlı oda başkanları, siyasi parti temsilcileri, Oda başkanları,daire müdürleri ile vatandaşlar katıldı.
Düzenlenen etkinlikte konuşan Ordu Valisi Kenan Çiftçi, Ben bu günümüzün geçmişten ışık almasını, ders almasını geleceğe de bu ders ile birlikte daha ileriye gitmesini arzu ediyorum dedi.
Nasıl ki Ahi Evran İslamı, Türk gelenek ve göreneklerini yorumladı ve güzel şeyler ortaya çıkarttı. Mevlananın dediği gibi Dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım daima ileriye bakmamız gerekiyor diyen Vali Çiftçi, Araştıracağız, önümüze bakacağız en güzelini yapacağız. Ordudaki esnaflarımız da geçmişten ders alır, geleceğe en güzel şekilde kendilerini yapılandırırlar. İnşallah bu güzellikler ile Ordumuzu arkadaşlarımız el birliği ile gülistana çevirecekler. Tekrar gününüz kutlu olsun şeklinde konuştu.
Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Aydın Bostancıoğlu ise yaptığı konuşmada, 13. Yüzyılda Türklerin Anadolu yu mesken edinmesi ile birlikte göçebe hayattan, şehir hayatına geçmesi sürecinde mal ve hizmet üretimi yani ticaret tamamen Rum ve Ermenilerin hâkimiyetinde idi. Ahi Evran-ı Veli Esnaf ve Zanaatkârlarımızın ticarette ve meslek erbabı olmasına büyük katkılar sağlayarak Anadolunun şehirlerinde kasabalarında ve hatta köylerinde Yaren Odası diye tabir ettiğimiz yerlerine kadar teşkilatını kurmuş Türk Ulusunun zanaat sahibi ve ticaret erbabı olmasını sağlamıştır. 800 yıl öncesinde kurulmuş bir teşkilat günümüze kadar ayakta kalmış hem teşkilat mensuplarının kaynaşmasını, dayanışmasını, birlik ve beraberliğini sağlamış, hem de üretimi yapan zanaat erbabının ürettikleri malın kalite ve standardı belirlenmiştir. Ahilik Kurumunda özellikle ilim, akıl, ahlak ve çalışma ön planda tutulmuştur. Ahilik kurumu günümüzde Esnaf ve Sanatkar teşkilatları olarak hayatına devam etmektedir. Tabi geçmişe bakıldığında, bizim yaptıklarımızla, pirlerimizin ve ustalarımızın yaptıkları mukayese bile edilemez. Zanaat olarak onlar bizlerden çok çok öndeler di. Bugün bile dünyanın büyük gıpta ile baktığı ve anlamaya çalıştığı Ahilik kurumunun değerlerini ne kadar iyi öğrenerek anlayabilirsek; Sosyal ve Ekonomik hayatımız o kadar mükemmele doğru gider. Ahilik kültürü sadece ekonomik hayatı düzenlemekle kalmamış, İnsan-ı Kamil prensibiyle ahlaklı insan yetiştirerek toplumsal hayatı tümden düzenlemiştir. Ahilik müessesesinin Anadolu da ki düğün, davet, cenaze merasimlerinde, misafirperverlikte, yaren sofralarında, imecede her şeyde etkisi vardır. Dünya da hoyrat bir kapitalizm yaşanırken Anadolu da Ahlaklı olun, yeteri kadar üretin, gereksiz üretim yapmayın, haksız kazanç elde etmeyin düşünceleriyle özellikle küçük el sanatlarının gelişmesi ve öğrenilmesinde önemli rol oynamıştır. Bu düşünceler çerçevesinde açlık ve yoksulluğun olduğu dönemlerde küçük el sanatlarını, kuyumculuğu, terzileri, bakırcıları, ayakkabıcıları örgütleyerek hem o dönemde ki büyük rakiplerle mücadele etmek, hem de Anadoluda bir maddi gelişmeyi sağlamak adına çok önemli bir yere sahip olmuştur.
Ahiliğin kurucusu Ahi Evran Orta Asya kökenli olup, dönemine göre iyi bir eğitim almıştır. Önce Konyaya oradan da Kırşehir e yerleşmiştir. Bu büyük insan Türk insanının yiğitlik ve cömertliğini, yüksek ahlak ve erdemlilik olgusuyla birleştirerek ortaya çok güzel bir insan mayası çıkarmıştır. Ahilik önce ahlak ilkesiyle eliniz, gönlünüz, sofranız açık olmalı, gözünüz harama bakmasın, eliniz harama uzanmasın gibi bizlere büyük ahlaki uhdeler ilkesi bırakmıştır. 8. asır sonra bu ilkeler doğrultusunda 81. ilimizde Ahilik Haftası kutlamaları yapılmaktadır. Ahilikten etkilenen düşünürlerden birisi diyor ki; Köle tamahkâr değilse hürdür. Hor olan da aç gözli ise köledir. Maddenin esiri, aç gözlü olmayalım, zengin olalım ama cömert te olalım. Yani İnsanı-ı Kâmil olalım Bir yapının sağlam olabilmesi için temeline bireysel ahlâkı koymalıyız. Ahilik birbirini seven, birbirine saygı duyan, yardım eden, yoksulu gözeten, işini kutsal, çalışmayı ibadet sayan, Ahlak kurallarına sıkı sıkıya bağlı Esnaf ve Sanatkârların iş kurumu anlamını taşır. Ahilik kurumunda işyerleri; sanatın ve ahlakın öğretildiği bir okuldur. Emeğin karşılığı, çalışanın alın teri kurumadan ödenir. Bu uygulama da gösteriyor ki emek ve sermayenin barışık olduğu bir model 800 yıl öncesinde hayat bulmuştur. Ahilik teşkilatları, günümüzde çalışma hayatını düzenleyen kalite-kontrol sistemi, standartçılık, bankacılık, tüketicinin korunması gibi kavramlarla Esnaf ve Zanaatkâr arasında ki çırak, kalfa ve ustalık gibi eğitimden geçme düzenlemelerini getirmiştir. Ahiliğin prensiplerinde 6. temel kural vardır; Ahinin gözü, beli ve dili kapalı, eli, kapısı ve sofrası açık olmalıdır. İşte bu ilkelerden de anlaşılıyor ki; Ahiliğin insan yaşamın da ki sosyal düzenin kurulmasında ne kadar hassas bir terazi ile tartıldığı açıkça anlaşılmaktadır. Güzel insanlar, unutulmaya yüz tutmuş bu toplumsal mirasımızı tekrar yaşama geçirmeye çalışmalıyız. Böylelikle ayakta durabilmek için, kendine güvenen gençler, çıkar peşinde koşmayan vatandaşlar, doğru olmayan yollara ve yöntemlere sapmayan işletmeler var olabilecektir.
Geçen yüzyıllara rağmen ayakta kalmış olan Ahilik kültürü bizlerin, sizlerin ve tüm insanlarımızın emeğiyle, çabasıyla bizden sonra ki nesillere taşınacaktır. Ahiliğin temeli Devletin sosyal ve ekonomik manada güçlenmesi amacıyla Akıl, Ahlak ve Bilim prensiplerine dayandırılmıştır. İnsan mutluluğu özümsenerek karşılıklı dayanışma, yardımlaşma, sevgi, saygı, hoşgörü ve ahlakla çalışma esas alınmıştır. Bugün Devlet olarak, Millet olarak hedefimiz insanımızı mutlu kılmak, sosyal imkânlarımızla, ekonomimizle ve demokrasimizle dünyanın en güçlü ülkeleri arasında olmasını sağlamak olmalıdır. Ahiliğin ilkelerinden istifade etmemizin ne kadar önemli olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Ahiliğin temel ilkeleriyle ortaya koyduğu toplumumuzda yaşayan herkesi kaynaştıran, bütünleştiren ve millet olmanın bilincini tüm topluma yayan bir sistemdir. Büyük Devlet- güçlü Devlet ve mutlu olmanın en güzel yolu; Akıl yolu Ahi Evran yoludur. İnsan ilişkilerinin temelini güven duygusu oluşturur. Toplum geleneğimize göre birbirlerini hiç tanımayan insanların yolda geçerken sıcak bir tebessümle selamlaşmaları Benden sana zarar gelmez anlamını taşımaktadır. En sağlam ve güvenilir arkadaşlıkların, dostlukların temelinde güçlü bir güven duygusu yatar. Güvenilir olma erdeminin içinde; davranış, eylem dürüstlüğüyle, söz dürüstlüğünün yanı sıra, özgecilik yani başkaları için elinden geleni esirgememe vardır. Toplum yaşamında güven duygusunu var etmenin bir yolu da örgütlenmektir. Yani toplumun geri kalan bölümüne belirli bir yaşam biçimine, ilkelere bağlılığını bildirmektir. Böylece bir yandan üyelerimiz arasında dayanışma sağlanırken, bir yandan da toplumun üyelerimizden neler beklemesi gerektiğini açıklamış olmaktır. Ahi geleneğinde ki deyişle; Güzel huyu ile kendisini şehir halkına tanıtmalı ki, ol şehir halkı bu yiğidin ol Ahi yoluna lâyık olduğuna tanıklık vere.
13. yüzyıldan 20. yüzyıla dek Anadolu da Ahilik adıyla gelişen Esnaf ve Zanaatkâr birlikleri de bu tür bir bir örgütlenmelidir. Doğru, sabırlı, kanaatkâr ol, Dünya malına tamah etme, yanlış ölçme, Eksik tartma, Kuvvetli ve üstün durumdayken affetmeyi, hiddetli durumdayken nazik olmayı bil, kendin muhtaçken bile başkalarına verecek kadar cömert ol. Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. Büyük insan Ahi Evran-ı Veliyi rahmet ve minnetle anarken kendisine şükranlarımızı arz ediyoruz.
Ahilik kurumunda özellikle ilim, akıl, ahlak ve çalışma ön planda tutulmuştur ifadelerini kullandı.
Ordu Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr.Sadullah Gültenin Ahilik ve Ahi Evran konulu sunumunun ardından, Ordu Meslek Yüksek Okulu Öğrencileri tarafından Şed Kuşatma gösterisini sundu.
Daha sonra, Ahilik ve Ahi Evran konulu kompozisyon yarışmasında dereceye giren öğrenciler Davut Şahmaz, Leyla Yılmaz, Merve Uzuna Ordu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Servet Şahin tarafından hediyeler verildi.
Yılın Ahisi seçilen terzi Salih Toptaş, plaketini ve Ordu Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kefalet Kooperatifleri Birliği Başkanlığı adına hediye edilen LCD televizyonunu Vali Kenan Çiftçinin elinden aldı.
Ahilik Kültür Haftası nedeniyle hazırlanan program, İl Müftülüğü Mehter Takımının gösterisiyle renklendirirken, Atatürk Anıtında düzenlenen Ahilik Kültür Haftası kutlama etkinlikleri Ahilik pilavının Vali Kenan Çiftçi ve protokol tarafından halka dağıtılmasıyla sona erdi.