BAY KEMAL'IN MAYIN EŞEĞİ
Necdet Topçuoğlu
Bürokrasideki 41 yıllık hizmetimin 27 yılını denetçi olarak tamamladım. Görev yaptığım süre içinde sınır bölgelerindeki Kamu İşletmelerini denetledim. Bu bölgelerde kaçakçılığın oldukça yaygın olduğunu gördüm. Özellikle Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi ile, Suriye’nin Resulayn Kenti arasında meydana gelen kaçakçılık olaylarının acı hikayelerini dinledim. Sınırdaki mayınlı arazilerde canlarını kaybeden veya dur ihtarına uymadıkları için güvelik güçlerinin ateşi sonucu ölen sahipsiz mezarları gördüm. Bu nedenle mayınlı araziler konusunda hayli tecrübelerim bulunmaktadır.
Tarih boyunca evcil hayvan olarak eşeğin, insan hayatında ve kültürümüzde önemli bir yeri vardır. Eşeğin hayatımızdaki ve kültürümüzdeki bu vazgeçilmez yeri, onun insan ve yük taşımacılığında, yol yapımında, insan hayatını kolaylaştırmasından kaynaklanmaktadır. Eşeklerin taşımacılıktan farklı olarak fazla bilinmeyen bir görevi daha vardır. Bu da mayınlı bölgelerde kaçakçılar tarafından mayınların döşenmiş olduğu yerlerin tespit edilmesinde, kobay olarak kullanılmasıdır. Söz konusu hayvanların mayınları hisleri ile anlaması gibi özellikleri bulunmaktadır. Hatta sınır karakollarında kadrolu eşekler bulunmaktadır.
Geçmiş yıllarda, kaçakçılar mayınlı bir araziyi geçmek istediklerinde, bir mayına basıp parçalanmaktan korunmak için, seçilmiş eşekleri kullanırlardı. Bu iş için seçilen eşekler geçilmek istenen mayınlı araziye öncü olarak gönderilir ve eşek yürüdükçe bastığı yerler işaretlenerek kaçakçılık hattında güvenli bir patika açılırdı. Ardından mayınlı araziyi geçmek isteyen kaçakçılar da eşeğin peşinden güvenli hattı takip ederek giderlerdi. Eğer eşek mayınlı araziyi sağ salim geçerse kaçakçı da onun peşinden o araziyi geçer, eğer eşek mayına basarsa arkasından başka bir eşek daha gönderilirdi. Bu yönteme “mayın eşeği yöntemi” kullanılan eşeğe de “mayın eşeği” denilmektedir.
Aslında hayvan hakları açısından, mayın eşeği kullanmak bir insanlık suçudur. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle mayın eşeklerinin kullanımı azalmıştır. Eşeklerin yerine artık insansız mayın araçları ve dedektörler kullanılmaktadır.
Bu metot sadece kaçakçılık ve askeri alanda değil aynı zamanda siyasette, iş dünyasında, aile ve sosyal ilişkilerde de var olan riskleri kontrol etmek, ya da bertaraf etmek amacıyla kullanılmaktadır. Gürsel Tekin'in CHP İstanbul İl Başkanlığına Kayyım olarak atanmasını, hem Kılıçdaroğlu, hem de hükümet açısından "Mayın Eşeği" metaforu ile açıklamak mümkündür. Teşbihte hata olmaz, burada kimseyi aşağılamak veya hakaret etmek aklımdan bile geçmez. Maksadım olayların net bir şekilde anlaşılmasını sağlamaktır.
Hükümetin asıl hedefi, 15 Eylül'deki duruşmada CHP hakkında "Mutlak Butlan" kararı verilirse, Kılıçdaroğlu'nu tekrar CHP Genel Başkanlığına getirmektir. Ancak olası toplumsal olayların test edilmesi gerekli görülmüştür. Bunun için CHP İstanbul İl Başkanlığı mayınlı sahasına, mayın eşeği niyetine Gürsel Tekin sürülmüştür. Bu zat hedefe ulaşmış ama ağır tahribat almıştır. Onun aldığı tahribat iktidarın umurunda değildir. Beklenti karşılanmıştır. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu için ayni şeyi söylemek mümkün değildir. Mayın eşeğinin ne duruma düştüğünü görmüştür. Şimdi 15 Eylül de CHP Genel Merkezi mayınlı sahasına, kendisi sürülecektir. Merakla bekliyoruz, kendisinden önce giden mayın eşeğinin durumunu gördüğü halde, mayınlı sahaya girecekmidir? Merak ediyorum.
Değerli dostlar, aklı yemde olan kuşun ayağı tuzaktan kurtulmaz diye bir söz vardır. Kılıçdaroğlu hiç konuşmuyor. Bir köşede sinsi sinsi bekliyor. Bakalım aklı yemdemi, değilmi göreceğiz. Yemin ne olduğunu bilmiyoruz, çeşitli söylentiler var. Türkiye yeniden yapılanacak, sen de Alevilerin başı olursun denilmiş diye bir iddia dolaşmaktadır. Fareye, deliğin önünde kocaman bir peynir var, çık al senin olsun demişler. Olmaz demiş fare. Neden diye sormuşlar. Yol kısa, ödül büyük, bunda bir puştluk vardır demiş. Mayın eşeğinin durumu meydanda, beş paralık itibarı kalmadı. Bakalım Bay Kemal iki gündür yaşananları gördükten sonra, aklı yemde olan kuşmu olacak, yoksa kurnaz faremi olmayı tercih edecek, bekleyip görelim.
(10, Eylül, 2025-Ankara)