Necdet Topçuoğlu

Tarih: 26.11.2024 04:26

DOĞAL DOKTOR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİDİR

Facebook Twitter Linked-in

DOĞAL DOKTOR BAĞIŞIKLIK SİSTEMİDİR

Necdet Topçuoğlu

İnsan sağlığının degeli beslenme ile çok yakın ilişkisi bulunmaktadır. Bu konuda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi çok önemlidir. Bunun için birçok yöntem vardır. Ancak çok denenmiş olanı, buğday çimi ekiniz ve yiyiniz, buğday şırası yapınız ve içiniz. Kanseri engelleyen besinlerin başında, atalarımızın Orta Asya'da içtikleri Buğday şırası gelmektedir. Klasik tedavi yöntemlerini reddeden tüm doktorların ortak iddiası, buğday çimi yenilmesi ve buğday şırası içilmesi yönündedir.

Pakistan'daki Hunzakut Prensliği'nde kanserden ölüm olmadığı söylenmektedir. Ayrıca Hunzakut'lular, acı badem ve kayısı çekirdeğini de yemektedirler. Bunların da kansere karşı iyi geldiği birçok kaynakta yazmaktadır. Türkiye'de acı badem ve kayısı tüketilen bölgelerde kanser vakalarının azlığı dikkat çekmektedir. Bu durum incelenerek, tıbbi istatistikler tutulmalıdır.

Ödemiş'le Salihli arasında, binbir efsaneye konu olmuş Bozdağ'ın eteklerinde yaşayan ve kanseri yenen bir yurttaş, bu konuda önemli olan bağışıklık sisteminin güçlendirilmesidir diyor. Bunun zor olmadığını kendi deneyimlerinden örnek vererek anlatmaktadır. Buğdayın müthiş bir kanser ilacı olduğunu iddia ediyor. Bu bilgileri Orta Asya seyahati sırasında edindiğini söylüyor.

Buğday çimi laboratuvar da incelendiğinde, bol klorofil maddesi yanında, 100 kadar vitamin, mineral ve besin maddesi içerdiği görülmektedir. Taze olarak kullanılan Buğday çiminde, aynı ağırlıktaki portakaldan 60 kez daha fazla C vitamini, aynı ağırlıktaki ıspanaktan ise 8 kat fazla demir bulunmaktadır. Buğdayın bir başka özelliği ise, kandaki toksinleri nötralize eden maddelere sahip olamasıdır.

Sıvı oksijenle dolu olan buğday çimi, doğanın en güçlü anti kanserojeni olan 'laetril' (B17) vitamini içermektedir. Bilim insanları ızgara etler ve füme besinlerin kanserojen maddeler olduğunu söylemektedirler. Japon Bilim Adamı Nagivara, taze buğday çiminde füme besinlerdeki kanserojen maddeyi etkisiz hale getiren enzimler ve amino asitler bulduğunu ifade etmiştir.

Buğday çimini evde üretebilir miyiz?
Evde üretilebilir, küçük bir saksıda üretilebilir ve olduğu gibi yenilebilir, evde üretemeyenlere tavsiyem, buğday şırası üretmeleridir. Buğday şırası üretmek için, bir bardak aşurelik buğday, önce tertemiz yıkanarak bir litrelik cam kavanoza konulur. Üzerine 3 bardak klorsuz su ilave edilir. Kavanozun ağzı bir tülbentle kapatılarak serin bir yerde 24 saat bekletilir. İlk su kullanılmaz, dökülür.

Kavanoza yeniden 3 bardak su ilave edilir.
24 saat bekletildikten sonra oluşan yarı gazozlu su içilmek üzere bir kaba aktarılır.
Böylece bir bardak aşurelik buğdaydan kış aylarında günde 5 kez, yazın ise günde 3 defa şıra alınır. Buğday şırasının lezzeti bazılarına itici gelebilir. O takdirde her şıra bardağına bir C vitamini tableti eklenirse, nefis bir içecek oluşur.

Yukarida sözünü ettiğim 'laetril' (B17) Vitamini, buğday çiminden başka nelerde bulunur , bir de ona bakalım. Çünkü, 'laetril' (B17) Vitamini, kanserin tedavisinde en etkin maddelerden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Elma, acı badem ve kayısı çekirdeğinde yeteri miktarda bulunmaktadır. Bu meyvelerin çekirdeklerini ben ve dostlarım tüketiyoruz.

Amerika'daki ilaç sanayisinin piyonları bu 'laetril' adlı ilacı yasaklatmışlardır. Meksika'da satılan 'laetril' bu ülkeden alınıp kaçak olarak ABD'ye sokulmaktadır.
Laetril, diğer vitamin ve minerallerle verildiğinde çok daha iyi sonuçlar alındığı söylenmektedir. Manner, 'Kanserin Ölümü' adlı kitabında, laetril ile yüzde 90 başarı kazandığını ifade etmektedir. Bu bilgilere internet ortamında bile ulaşmak mümkündür.

Türkiye'de acı badem ve kayısı çekirdeğinin sıkça tüketildiği yerlerde resmi bir istatistik yoktur ama, kanser vakalarının az olduğu söylenmektedir. 
Pakistan'a komşu olan küçük bir prenslik Hunzakut'ta şimdiye kadar hiç kanser olayına rastlanmamıştır. Hanzakut'un özelliği temel besinlerinin kayısı ve kayısı çekirdeği olmasıdır. Bu nedenle Malatya ilimiz incelemeye alınmalıdır.

Kanseri yenmek için bağışıklık sistemini güçlendiren tedavilere öncelik verilmelidir. Daha sonra biyolojik ve bitkisel tedaviler uygulanmalıdır. Bağışıklık sistemi konusunda Alman doktor Issel'in 'tüm beden tedavisi' birçok klinikte başarı ile uygulanmaktadır. Kanser vücutta lokal olarak görülse bile sistemik olarak tüm bedeni ilgilendirmektedir. Bu nedenle 'tüm beden tedavisi' önemlidir.

Kanserli vücutta sürekli olarak kanser hücreleri üremektedir. Ancak, sağlıklı bir bağışıklık sistemi bu hücreleri hemen etkisiz hale getirmektedir. Alman bilim insanı Issel'in bir diğer tedavi yöntemi de, ayda bir olmak üzere, özel olarak muamele görmüş, kolibasili aşısı olan Pyrifer ile ateş şoku tedavisidir.

Bu yöntemle hastadan bir miktar kan alınmakta, bunu ozon oksijen birleşimi ile karıştırarak yeniden hastanın damarından enjekte edilmektedir. Binlerce kanser hastasının bu yöntemle şifa bulduğu söylenmektedir. Rusya'da ve Türk Cumhuriyetlerinin bazılarında bu yöntem halen kullanılmaktadır. Tanıdığım bazı dostlarımın da şifa bulduklarını görüyorum. Okuduklarımdan çıkardığım bu özet bilgiler uygulanırsa, hiçbir yan etkisinin olmayacağı kesindir. Bu nedenle denemekte fayda vardır diye düşünüyorum. Tüm hastalarımıza şifalar dilerim.

(25, Kasım, 2024-Ankara)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —