Necdet Topçuoğlu


EN BÜYÜK ZENGİNLİK AKILDIR

Doğa her türlü nimeti insanlığa sunmuştur. Bundan faydalanmak aklı kullanmaya bağlıdır. Akıl her kafada bulunmaktadır, ancak kullanabilen zengin ve başarılı, kullanamayan fakir ve başarısız olmaktadır


EN BÜYÜK ZENGİNLİK AKILDIR

Necdet Topçuoğlu

Doğa her türlü nimeti insanlığa sunmuştur. Bundan faydalanmak aklı kullanmaya bağlıdır. Akıl her kafada bulunmaktadır, ancak kullanabilen zengin ve başarılı, kullanamayan fakir ve başarısız olmaktadır. Buradan Türk Milletine gelmek istiyorum. Bu millet tarih boyunca aklını gerektiği gibi kullanamayan bir millet olarak bilinmektedir. Asırlarca Ortadoğu çöllerinde at koşturup, kılıç sallamış, çölün altında petrol denizinin olduğunu fark edememiştir. Petrol zenginliğini Arap şeyhleri üzerinden emperyalist güçler kullanmışlardır. Bu nedenle Arap ülkelerine demokrasi gelmemiştir. Çünkü demokrasi olan ülkeleri sömürmek kolay değildir. Uzmanların ifadelerine göre 2040 yılına kadar petrol ekonomik olarak kullanılabilir enerji kaynağı olmaktan çıkacaktır. İnsanoğlu yeni enerji kaynaklarına yönelmek zorundadır.

Şimdi tarih Türk Milletinin önüne bir defa daha aklını kullanma fırsatı sunmuştur. Ülkemizde var olan "Nadir Toprak Elementleri" (NTE) Anadolu topraklarını bir anda dünya gündemine oturtmuştur. Eskişehir’in Beylikova/Sivrihisar yöresinde 694 milyon ton NTE ve 350 bin ton dolayında toryum, Burdur-Çanaklı yöresinde ise 300 bin ton NTE ve 17 bin ton toryum bulunduğu tespit edilmiştir. Toryum, özellikle çevreye zarar vermeyen yeni tip nükleer santrallerde kullanılmaktadır. Trilyonlarca varil petrole eş değer nükleer enerji üretebilme potansiyeline sahiptir. Toprakta oksit halinde bulunan Toryum, saflaştırıldığında alüminyum, çelik görünümünde bir element olarak ortaya çıkmaktadır. Dünyada ise Avustralya’da 300 bin ton, Hindistan’da 290 bin ton, Norveç’te 170 bin ton, ABD’de 160 bin ton, Kanada’da 100 bin ton, Güney Afrika’da 35 bin ton, Brezilya’da 16 bin ton toryum olduğu hesaplanmıştır.

Yeni tip reaktörlerde yakıt olarak kullanılacak olan Toryum 21. yüzyılın en stratejik maddesi olacaktır.
Bu tip reaktörlerin eskileriyle mukayese edilmesi olası değildir. Bilim insanlarının ifadelerine göre, kesinlikle patlama tehlikesi yoktur. Çernobil benzeri bir felaketin tekrarlanması söz konusu değildir. Minimum miktarda açığa çıkan radyoaktif kalıntı ise nötronlarla yok edilebilmektedir. En önemli özelliği, reaktörün fişi çekildiğinde her türlü işlem durmaktadır. Bilimsel araştırmalara göre Toryumun, uranyumun yerini alabileceği kanıtlanmıştır. 15 yıl öncesine kadar toryumun bu tip bir reaktörde yakıt olarak kullanılabileceği bilinmiyordu. CERN araştırması ile Avrupa, ilk prototip toryumlu nükleer santralini yapmaya çalışmaktadır. Ayrıca Japonya ve ABD de kendi santrallerini kurma peşindedirler.
   
Türkiye’de, 2010 yılında hızlandırıcı, deneysel yüksek enerji fiziği ve nükleer fizik konularında 1200 bilim adamının çalışması planlanmıştı. Ancak bu sayı 100 civarında kalmıştır. Önce bilime ve bilim insanına yatırım yapmak zorunludur. Üniversitelerin fizik bölümlerinin bu alanda çalışmalarını sağlamak, çalışma yapacak olanları yüreklendirmek gerekir. Türkiye büyük bir servetin üzerinde oturmaktadır. Milletimiz aklını kullanırsa, gerekli bilimsel yatırımları yaparak, toryumla enerji üretme alanında dünya devleri arasına girebilir. 290 bin tonluk rezervi bulunan Hindistan, enerji geleceğini toryumda aramaktadır. Türkiye’nin elindeki toryum rezervleri ise sonsuza kadar yetecek boyuttadır. Ancak en büyük üzüntümüz, Prof. Dr. Engin Arık ve arkadaşlarının bir uçak kazasında öldürülmüş olmasıdır.


Anladığım kadarıyla, Dünya Kapitalist Sistemi, gittikçe otoriterleşen Türkiye’ye biçtiği rolü değiştirmiştir. Türkiye artık işbirliği yapılacak bir ülke konumundan çıkmıştır. Tekrar Osmanlının son döneminde olduğu gibi, sanayileşmesini tamamlayamayan, pazarını dünya kapitalizmine açan, dış ticaret açıkları ve dış borç faizleri yoluyla sömürülen, gelişmekte olan bir ülke durumuna sokulmuştur. Yüksek faizle dışarıya aktarılan ülke kaynaklarından sonra, sıra madenlerin ve nadir toprak elementlerinin yağmalanmasına gelmiştir. Bu durumu gelecekte iktisat tarihçileri daha net yazacaklardır.

Bir ülkede hukuk yoksa hayat yoktur. Türk Milleti hukukunu tek adamın eline teslim etmiştir. Hukuk yoksa ekmek yoktur, maaş yoktur, tapu yoktur, diploma yoktur. Hukuk olmadığı zaman halk nazarında kaybedilen meşruiyet, Beyaz Saray kapılarında aranmaktadır. Bunu ben değil, Tom Barrack söylemektedir. Çin yayın organı Global Times Gazetesi tarafından, dünyada Çin’in 800 milyon tonluk NTE rezervinin ardından 694 milyon ton ile ikinci en büyük rezervin Türkiye’de olduğu açıklanmıştır. Bundan sonra Arap petrol şeyhlerinin yerini, Türkiye de "Toryum Şeyhleri" alırsa şaşırmayalım. Şimdi bu yazıyı okuyan yandaşlar yoruma yazacaklardır. Tamam kardeşim tespiti yaptın, çözüm nedir diyeceklerdir. Çözüm, aklımızı kullanıp, bilime yatırım yaparak, Toryum zenginliğimizi devlet eliyle kendimiz kullanmamızdır.

(14, Ekim, 2025-Ordu)