İLK MECLİS CUMHURİYETİMİZİN MABEDİDİR
Necdet Topçuoğlu
Mustafa Kemal'in, rejimi değiştirmesini düşündüğü Meclis'in adı, açılışından önce yapılan bir toplantı sırasında konulmuştur. İlk Meclis 'te 52 asker, 42 idareci, 39 memur, 32 din adamı, 30 öğretmen, 16 sağlıkçı, 7 aşiret reisi, 4 emniyet mensubu, 2 reji görevlisi ve 1 diplomat ile 102 serbest meslek mensubu milletvekili bulunuyordu.
Tarihçi, gazeteci-yazar Enver Behnan Şapolyo, Meclis'in adının, Mustafa Kemal'in, Hükümet Konağı'nda Valinin odasında yaptığı toplantıda konulduğunu yazmaktadır. Şapolyo'ya göre, Atatürk, "Meclis'in adının 'Meclisi Müessesan' (Kurucu Meclis) olmasını" istemiştir. Fakat daha sonra bundan vazgeçerek, yayımladığı genelgede, "olağanüstü yetkilere sahip Meclis" olarak bildirmiştir. Mustafa Kemal, toplantıdakilere isim konusundaki düşüncelerini sormuş, Orada bulunan heyetten, "Kurultay, Meclisi Kebir" gibi cevaplar teklif edildiğini görmüştür.
Bunun üzerine Mustafa Kemal, "Biz burada Kurultay veya Meclisi Kebir adı ile bir meclis kursak da, Türk Milleti, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılmasını bekleyecektir" demiştir. Bu izahattan sonra odadakiler hep bir ağızdan, "Bulduk" demişlerdir. Mustafa Kemal'in ne bulduklarını sorması üzerine, şu cevabı vermişlerdir. "Yeni Meclisin adı ‘’Türkiye Büyük Millet Meclisi" olsun demişlerdir.
İstanbul'un 16 Mart'ta işgali üzerine, Heyeti Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle "Ankara'da, olağanüstü yetkili bir Meclis"in toplanacağını duyurmuştur. Buna göre, yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisi'nden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerin, ilk Meclis'te yer alabilecekleri kaydedilmiştir. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Büyük Millet Meclisi'nin açılışını duyurduğu genelgesinde ise, bundan böyle bütün sivil ve askeri makamların en yüksek Kat olan bu Meclis’ten emir alacaklarını ifade etmiştir.
Gazeteci Yunus Nadi Abalıoğlu, Meclis'in aslında 22 Nisan 1920 Perşembe günü açılmasının kararlaştırıldığını, ancak Milli Mücadele karşıtlarının, hareketin başarısız olması için dini kullanmaları ve kendilerini "şer'an asi" ilan etmeleri ihtimali karşısında, açılışın Cuma gününe alındığını belirtmiştir. Nitekim, "tatlı ve ılık bir bahar günü" 23 Nisan'da, Hacıbayram Camii'nde Cuma Namazı kılındıktan, kurbanlar kesildikten sonra, önünde "ruhani bayrakların taşındığı" büyük bir toplulukla gelinerek, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada, saat 13.45-14.00'te törenle TBMM açılmıştır.
Ankara'nın "muhteşem ve heybetli bir gün" yaşadığını; "daha sabahtan herkesin büyük bir bayram sevincine katılmak için evlerinden dışarıya çıktığını anlatan Yunus Nadi, alınan tüm önlemlere rağmen, Camiden binaya güçlükle gidilebildiğini kaydetmiştir. "İlk Meclis" olarak anılacak bu bina, Meclis'in toplanması kararı alındığında henüz hazır değildi. Şapolyo, söz konusu binanın tamamlanması için, Ulucanlar'da yapımı devam eden bir okul için Marsilya'dan getirtilen kiremitlerin getirildiğini, bunların yeterli gelmemesi üzerine, halkın evlerindeki kiremitleri sökerek, Meclis için kucak kucak taşıdıklarını anlatmıştır.
Ankaralı marangozlar toplantı salonuna kürsü yapmışlar, salonun aydınlatılması için tavana, bir kahvehaneden getirilen kenarları avizeli büyük bir petrol lambası asılmıştır. Milletvekillerinin oturacakları sıralar Ankara Muallim Mektebi ve Ankara Sultanisi'nden getirilmiştir. Meclis, en yaşlı üye sıfatıyla Sinop Mebusu Şerif Bey'in, konuşmasıyla açılmıştır. Şerif Bey konuşmasında, "ulusumuzun iç ve dış tam bağımsızlık içinde yazgısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendisini yönetmeye başladığını bütün cihana duyurarak Türkiye Büyük Millet Meclisini açıyorum" diyerek, Meclis'in amacını da açıklamıştır.
Yrd. Doç. Dr. Yavuz Aslan, Meclis'in ilk toplantısına katılan milletvekili sayısı ile bunların kimler olduğunun kesinlik kazanmadığını belirtmektedir. Ancak, Mazhar Müfit Kansu ise "mebusların adedinin ilk açılışta 115 olduğunu belirtmiştir. Kansu. "bizzat merak ederek saydım, 50 mebus kalpaklı ve 41 mebus fesli ve 21 mebus sarıklı idi" diye eklemiştir. Kansu, Meclis zabıtlarında 338 mebusun katılması gerektiğini, ancak "115 mebusun 23 Nisan'da" Meclis'in açılış günü gelebildiğini kaydetmiştir. Ayrıca, Mayıs ayında 62 üyenin daha Meclis'e geldiğini belirtmiştir. TBMM'nin birinci devresi 23 Nisan 1920'de başlayıp 21 Mayıs 1927 tarihine kadar sürmüştür. Ancak İlk Meclis, İkinci Meclis'in göreve başlama tarihi olan 11 Ağustos'a kadar görevini sürdürmüştür.
İşte Kuvayı Milliye ruhu budur. Şartlar çok ağır, fakat inançlar çok güçlüdür. İşte inanmak başarmanın yarısıdır denir ya, Kurtuluş Savaşı bunun en güzel örneğidir. Böylesine güçlü bir Meclisin ne hale geldiğini görmek bakımından, o tarihi günlerde yaşananları belgelerden derleyerek yazmak istedim. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin eski ruhuna ve gücüne kavuşmasını temin etmeden, Devletin bekasının güvence altında olduğunu söylemek mümkün değildir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı tüm Ulusumuza kutlu olsun.
(23, Nisan, 2025-Ordu)