Necdet Topçuoğlu


KADIN İSTERSE AĞIR VERGİLER BİLE KALKAR

Vergi insanoğlunun devlet kurmasından sonra yönetenlerle halk arasında daima sorun olmuştur.


KADIN İSTERSE AĞIR VERGİLER BİLE KALKAR

Necdet Topçuoğlu

Vergi insanoğlunun devlet kurmasından sonra yönetenlerle halk arasında daima sorun olmuştur. Tarihte Magna Carta Sözleşmesi bile, kral ile halkın, toplanan vergilerin harcanması konusundaki tartışmalardan ortaya çıkmıştır. Bu anlaşmaya göre bütçe ve hesap verme konusu kurala bağlanmıştır. Devlet para kazanma değil, harcama organıdır. Harcamalarının kaynağı halktan topladığı vergilerdir. Tarihin hiçbir döneminde vergi adaleti sağlanamadığı için, devlet ile halk arasındaki tartışmalar günümüze kadar gelmiştir.
Tarihten günümüze kadar zulme boyun eğmemiş, haksızlık karşısında direnişiyle anıtlaşmış birçok kadın vardır. Bu kadınlardan bazıları destansı hikâyeleriyle bir millî kahraman, bir azize kabul edilmişlerdir. Onlardan biri de XI. yüzyıl İngiltere’sinde ağır vergilere karşı direnerek halkın sevgilisi olan ve çağlar boyunca ressamlara, şairlere, sanatçılara ilham kaynağı olan Lady Godiva’dır. O sadakatin, başkaldırının, tutkunun ve şefkatin sembolü olmuştur.

XI. yüzyılda Derebeylik döneminde, İngiltere’nin Earl of Mercia Lordu Leofric halkı ağır vergilere bağlamıştır. Duruma çaresiz katlanan halk, isyan etme noktasına gelmiştir. Lord Leofric’in dindarlığı ve dillere destan güzelliğiyle bilinen karısı Lady Godiva olayları endişeyle takip etmiştir. Nihâyet bir şeyler yapmak zorunda olduğuna karar vererek, kocasını halkı ezen vergileri indirmesi yönünde ikna etmeye çalışmıştır. Lady’nin tavrından rahatsız olan Lord, eşinin asla kabul etmeyeceğini düşündüğü bir şart öne sürmüştür.

Buna göre, belirlenen bir günde Lady Godiva’nın çıplak olarak at sırtında Coventry sokaklarını baştan başa geçmesi halinde halkın vergi yükünü azaltacağına söz vermiştir. Dindar karısının buna cesaret edemeyeceğine inanan Lord, eşinin muhalefetini bu şekilde kıracağını düşünmüştür. Ancak olaylar hesapladığı gibi gelişmemiştir. Godiva geri adım atmayarak halkın yanında yer almıştır. Lorda meydan okuması haberi kısa zamanda bütün şehirde duyulmuştur. Başta Lord olmak üzere, bütün bir halk Lady’nin o gün ne yapacağını beklemeye başlamıştır.

Vakit geldiğinde Lady Godiva uzun saçlarını çözerek belden üstüne örtü yapmıştır. Bacakları çıplak vaziyette atına bindiği haberi bütün şehirde duyulmuştur. Bunun üzerine halk, Godiva’nın iffet ve onuruna hürmeten dükkânlarını kapatıp sokakları boşaltmıştır. Herkes evine kapanmış, bütün şehir derin bir sessizliğe gömülmüştür. Kimse dışarıya adımını atmamış, hiçbir evin perdesi aralanmamıştır. İnsanlar bu kahraman kadına duydukları minnet borcunu gözlerini sımsıkı kapatarak yerine getirmeye çalışmışlardır.

Godiva, atının üstünde şehri baştan sona çıplak geçerek kocasına verdiği sözü gerçekleştirmiştir. Neredeyse şehrin hayvanları bile o geçerken kendine bir delik bulup saklanmıştır. Bir kişi hâriç! Tom adında kötü niyetli bir terzi çırağı, Godiva’yı gözetlemek için kimsenin onu göremeyeceği bir yere gizlenmiştir. Godiva atıyla adamın önünden geçeceği anda fırsatçı Tom’un gözleri ilâhî bir ceza ile kör olmuştur. Tanrı, Godiva’yı bütün kötülüklerden korumuş ve kutsamıştır. 
Lord Leofric de karısına verdiği sözü tutmuş ve halkın vergilerini düşürmüştür. Ancak kısa bir zaman sonra hastalanarak ölmüştür. Kimilerine göre erdemli karısına reva gördüğü muamelenin pişmanlığıyla kahrından öldüğü söylenmektedir. Bu olaydan sonra Lady Godiva'nın cesareti, kararlılığı, saflığı, tutkusu ve güzelliği pek çok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur. Adına birçok heykeller yapılmıştır. Marka tutkunları iyi bilirler. Sevdiklerine yüksek fiyat ödeyerek aldıkları Godiva marka çikolataların ilham kaynağı yine bu emsalsiz kadındır.

Kadının öncelikle aile, sonra da ülke yaşamında çok önemli bir yeri vardır. Ailede ve ülkede sorunların çözülmesi kadınların elindedir. Bir ülke nüfusunun yarısı kadın, diğer yarısı da kadınların doğurduklarıdır. Kadın eğitimli olursa, çocukluktan başlamak üzere tüm insanlar eğitimli olurlar. Eğitimli toplumlarda sorunların çözülmesi kolaylaşır. Bu nedenle gerici çevreler kadını her alanda dışlamaya çalışmaktadırlar. Tarihte görüldüğü gibi, kadın aklın alamayacağı bir fedakarlıkla, isterse ağır vergileri bile kaldırtabilmiştir. Buna karşılık Marie Antoinette gibi, ‘’ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler’’ diyen kadınlar da tarihe mal olmuşlardır. Önemli olan cinsiyet farkı gözetmeksizin iyi ruhlu olabilmektir.

(18, Mart, 2024-Ankara)