Necdet Topçuoğlu


KUYRUĞU DİK TUTAN GAFİLLER

Yaşamın her alanı derslerle doludur. Bu derslerden faydalanmayı bilenler daima kârlı çıkarlar.


KUYRUĞU DİK TUTAN GAFİLLER

Necdet Topçuoğlu

Yaşamın her alanı derslerle doludur. Bu derslerden faydalanmayı bilenler daima kârlı çıkarlar. Ormanın birinde sürekli diğer hayvanlara rahatsızlık veren bir fare yaşıyormuş. Bu fareden çok çeken hayvanlar günün birinde toplanmışlar ve ondan kurtulma görevini "ezeli düşmanı" olan kediye vermişler. Farenin peşine düşen kedi, onu bir ağacın altında olacaklardan habersiz beklerken görmüş. Usta bir avcı gibi arkasından sessizce yaklaşmış. Pençesini kaldırmış ama, kedinin gölgesini gören fare şimşek hızıyla kaçmaya başlamıştır. Çetin bir kovalamaca sonunda düz bir ovaya gelmişler. Sağına soluna bakan fare, kaçacak yer olmadığını anlayınca, umutsuzluğa kapılmıştır.

Bu arada fare, düz ovanın ortasında yalnız başına otlamakta olan ineği görmüştür. Nefes nefese ineğin yanına doğru koşar ve başlar ineğe yalvararak yardım istemeye. Daha önce fareden çok çeken inek, önce yardım etmek istememiş ama yalvarmalarına fazla dayanmamıştır. Sonunda fareyi saklamaya razı olmuştur. İnek, tamam anladık çaresiz kalmışsın, uzatma da geç şöyle arkama demiş. Fare ineğin arkasına geçince inek pisliğini üzerine bırakmış. Fare pisliğin içinde kaybolmuştur. Ancak dik kuyruğu dışarıda kalmıştır. İneğin yanına gelen kedi, farenin kuyruğunu görmüştür. Fareyi kuyruğundan tuttuğu gibi pislikten çıkarmış ve parçalamıştır.

Buradan çıkarılması gereken ders, üzerinize her pislik atan düşmanınız değildir. Sizi pislikten çıkaran herkes de dostunuz olmayabilir. Eğer boğazınıza kadar çamura batmışsanız, kuyruğu dik tutmanın çok da faydası yoktur. Yaşadığı olaylardan ders çıkaranlar bilge insanlardır. Herkesin bilge olmasını beklemek mümkün değildir. Ancak bilge insanlara danışmanın ve sözlerini dinlemenin faydası vardır. Zaten bilge insanlar haksız yere kimseya düşman olmazlar.

Seversiniz sevmezsiniz, aynı görüş ve düşüncede olmayabilirsiniz. Bazı bilge insanların haklarını teslim etmek gerekir. Bunlardan birisi de Bülent Arınç'tır. Eski Meclis Başkanlarından birisi olarak, Hatay Milletvekili Can Atalay konusunda devreye girmesi vicdanlı bir davranış olmuştur. Bilindiği gibi Yargıtay Üçüncü Dairesi Can Atalay'ın Milletvekilliğini düşürmüş, karar Meclis de okunarak kesinleşmiştir. Can Atalay'ın avukatları Anayasa Mahkemesine itirazda bulunmuşlar, AYM de Milletvekilliğinin düşmediğne karar vermiştir. Ancak Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş bu kararı Meclis de okutmamıştır.

Birkaç gün önce TBMM'nin CHP'li Meclis Başkan Vekili Gülizar Biçer Karaca, inisiyatif kullanarak söz konusu AYM Kararını Meclis de okutmuştur. Buna göre Can Atalay'ın Meclis de yemin ederek, yasama görevine başlaması gerekmektedir. Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş kararın okutulmasını korsanlık olarak tanımlamış ve tutanaklardan çıkarttırmıştır. Bunun üzerine, Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, devreye girerek, kararın okunmasının Anayasa ve İçtüzüğe uygun olduğunu belirtmiştir. Eğer bu korsanlıksa, Meclis Başkan Vekili Bekir Bozdağ'ın, Yargıtay Kararını okutması da korsanlıktır demiştir.

Bülent Arınç aynı zamanda Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesinin de hukuksuz olduğunu savunmaktadır. Görüldüğü gibi, düşman sanılanlar bazen haklının hukukunu savunabilmektedirler. Buna rağmen hukuksuzluk yaparak boğazına kadar çamura batanlar, hatadan dönmek yerine, kuyruğu dik tutan gafillerdir. Bu gafiller, normal hukuk düzenine geçildiğinde yargı önünde hesap vereceklerdir. Gün gelecek, boğazına kadar pisliğe batanlar, kuyruğu dik tutmanın faydası olmadığını anlayacaklardır. Ancak iş işten geçmiş olacaktır.

(21, Nisan, 2025-Ordu)