Necdet Topçuoğlu


MUHALEFETE NEDEN KIZIYORUM!!

Bazı dostlarım muhalefet denilince sadece CHP'yi anlamaktadır. Halbuki Cumhur İttifakı'nın dışında kalan bütün partiler muhalefeti oluşturmaktadırlar


MUHALEFETE NEDEN KIZIYORUM!!

Necdet Topçuoğlu

Bazı dostlarım muhalefet denilince sadece CHP'yi anlamaktadır. Halbuki Cumhur İttifakı'nın dışında kalan bütün partiler muhalefeti oluşturmaktadırlar. Lâfa gelince hepsi ülkeyi yönetmeye soyunmuşlardır. Ülke yönetmek sürü yönetmeye benzemez. Bilgi, yetenek, liyakat ister. Üzülerek ifade etmek isterim ki, şu partide tam istediğimiz gibi ülkeyi yönetir diyemiyoruz. Söz konusu partiler vasat bir yurttaşın bile gördüğünü göremiyorsa bana da kızmaktan başka birşey kalmamamaktadır. Ancak bazı dostlar, en kolay iş muhalefeti eleştirmektir diyerek karşı çıkmaktadırlar. Bu altı boş, ezberlenmiş bir slogandır.

Güncel bir örnek olarak şu Narin cinayetini ele alalım. Bu olayın küçük bir kız çocuğunun öldürülmesinden ibaret olduğunu sanmak, dünyadan bir haber olmak demektir. Erdoğan işi gücü bırakmış, aba altından sopa göstererek, ortağı HÜDA-PAR'ı korumaya çalışmaktadır. Buna karşılık Zekeriya Yapıcıoğlu da sürekli, Anayasanın ilk dört maddesine yüklenmektedir. Olay tam bir cambaza bak olayıdır. Bu zat öylesine ileriye gitmiştir ki, bakın "ahmak" a anlatır gibi tekrar söylüyorum. "Anayasanın dördüncü maddesi kaldırılmalıdır" demiştir. Ahmak davasından İmamoğlu'na ceza vermek isteyen yargıya duyurulur.

Cinayet olayının Jandarma tarafından soruşturulması sırasında ele geçirildiği iddia edilen silahlar hakkında ne işlem yapıldığı bilinmemektedir. Bu çok vahim bir olaydır. Söz konusu silahların Türk Vatandaşlığı verilen Suriye kökenlilerle bağlantılı olduğu iddiası doğrumudur, yurttaş olarak bunları bilmek hakkımızdır. Böyle bir olay örtbas edilmeye çalışılıyor ve muhalefet buna ses çıkarmıyorsa ben nasıl kızmayayım?
 
  
Suriye Enformasyon Bakanlığı, İşid üyesi 22.845 kişinin Türk vatandaşlığına alındığını belirterek, bunların iadesini istemiştir. Gördüğümüz kadarıyla Suriye Enformasyon Bakanlığının İngilizce, Fransızca ve Rusça yayın yapan sitesine ulaşım engeli konmuştur. Bunları dile getirmeyen muhalefete kızmamak mümkünmü? Peki, bunların neyin muhalefeti olduğunu sormak hakkımız değilmi?

Basit bir kriminal olay olarak görülen Narin cinayeti, uluslararası tartışmalara yol açacak niteliktedir. Türk kamu oyu bilmese de, dış basın bu konuyu tartışmaktadır. Cinayet zanlısı ağabeyin bindiği 10 milyon lira değerindeki aracın, nereden ve nasıl alındığı dahi sorulmamamaktadır. Cinayetten tutuklanan amca ve ailenin yıllık banka hesap hareketlerinin, yıllık 700 milyon lira civarında olduğu söylenmektedir. MASAK bunu neden araştırmıyor diye sormak muhalefetin görevi değilmidir? Sormuyorsa, neden sormuyorsun arkadaş demek gerekmezmi?

Aile başta olmak üzere, bütün kurumlar cinayeti aydınlatmak değil, üstünü örtmek üzere çaba gösterirken, muhalefet konunun üstüne, bir kısım basın kadar bile gitmemektedir. Adlitıp ön raporu bile cinayetin faili mechul kalmasına gerekçe hazırlamaktadır. Olayın arka planı, Narin'in hukukunu korumaktan daha derindir. Narin cinayetinden sonra 704 çocuğun daha kaybolduğu söylenmektedir. Bunlar zerre kadar gündeme gelmemiştir. Muhalefet partileri bu konunun üzerine gitmeyeceklerse, hiç boşuna iktidar olma hayali kurmasınlar.

Sonuç olarak bu cinayetten adaletli bir karar çıkmaz. Çıkmaması gerektiği Erdoğan'ın satırarası konuşmalarından anlaşılmaktadır. Farklı senaryolar ortaya konulmaktadır. İlk senaryo, cinayetin faili mechul kalması üzerine kurulmuştur. Diğer senaryoların hepsi, ailenin çözülmesi hesaba katılarak, cinayetin yaşı tutmayan bir çocuğun üzerine atılması yönündedir. En acısı feodal gelenekler hukukun önüne geçmiştir. Kara para göz göre göre,  adaleti satın almaktadır. Bütün bu olup bitenler karşısında muhalefet beklediğimiz tepkiyi göstermemektedir. Kusura bakmayın, işte bu nedenlerle muhalefete kızmaktan başka çare bulamıyorum.

(17, Eylül, 2024-Ordu)