Necdet Topçuoğlu


SİZİ BEN BİLE KURTARAMAM

İktidar Ekrem İmamoğlu'nu Silivri Zindanına atmakla, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiştir. Ne yaparsa yapsın, bundan sonraki düğmeler yanlış iliklenmeye devam etmektedir.


SİZİ BEN BİLE KURTARAMAM

Necdet Topçuoğlu

İktidar Ekrem İmamoğlu'nu Silivri Zindanına atmakla, gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklemiştir. Ne yaparsa yapsın, bundan sonraki düğmeler yanlış iliklenmeye devam etmektedir. Geçmişte iktidarlarını korku yaratarak sürdürenler, halkın korku duvarlarını yıkmasıyla, ellerindeki sahte gücü kaybetmişlerdir. Yaptıkları her zalimlikten sonra, miting meydanları daha da kalabalıklaşmaktadır. Amasya mitingi beni çok şaşırtmıştır. Türk Milleti'nin kararlı gücü karşısında işbirlikçiler de iktidarı satmaya başlamışlardır. Bu Mücadele sadece CHP'nin mücadelesi değil, topyekun Türk Milletinin mücadelesidir. Bunun CHP tarafından biliniyor olması, hareketin sağlıklı yürümesi bakımından önemli görülmektedir. İktidar seçime gitmeyi kabul etmezse, Özgür Özel, İsmet Paşa'nın tarihi sözünü tekrarlayarak, sizi artık ben bile kurtaramam deme durumuna gelebilir.

Bir siyasi parti iktidarı sallıyorsa, o partinin liderine saldırı yapılması değil, yapılmaması tesadüftür. Bugün de olan budur. İktidar hem fiili, hemde yargı yoluyla saldırmaktadır. Geçmişte Süleyman Demirel'in yapılan saldırı sebebiyle burnu kırılmıştır. İsmet İnönü'nün başı yarılmıştır. Turgut Özal elinden vurulmuştur. Bülent Ecevit saldırıya uğramıştır. Ancak saldırıları azmettirenler asla amaçlarına ulaşamamışlardır. Bundan sonra da ulaşmaları mümkün değildir. Türk Milletine karşı direnenlerin sonu hep hüsran olmuştur. Hatta İsmet İnönü, çok zalimleşen iktidara, "gelecekte sizi ben bile kurtaramam" demiştir. Bu zulüm devam ederse, zalimleri ne Özgür, ne de Ekrem kurtaramaz. Herkes aklını başına almalıdır. Özgür Özel'in sertliği devletin dinamiklerinden aldığı sinyallere dayanmaktadır.

CHP Genel Başkanına yakın geçmişte yapılan menfur saldırı adeta geliyorum demiştir. Konya mitingi öncesinde olanlar, Erdoğan'ın "telef olacaklar" söylemi saldırının habercisi olmuştur. Saldırı görüntülerini defalarca izledim. Öncelikle azmettirenleri kınıyorum. Eski bir Özel Kalem Müdürü olarak yıllarca yakın koruma eğitimleri ile uğraştım. Çalıştığım dönemde yakın koruma ekibinden Özel Harekât Polisi Rahmetli Ali Aydın her gün bana şikayete gelirdi. Efendim  partililer görevimizi aksatıyorlar derdi. Genel Başkan ile ayaküstü konuşmak,  onun dikkatini dağıtmaktadır. Bu nedenle randevusuz görüşmelere izin verilmemelidir. Demokrat particilik disiplinsizlik demek değildir. Önümüzde her gün üstüne koyan, kelle koltukta mücadele eden bir genç lider bulunmaktadır, kıymetini bilelim. İçinde bulunduğumuz ortamda bunu küçümsemek, değersizleştirmek, bizi daha derin karanlıklara gömecektir.

Özgür Özel kitleleri arkasına aldığından çok emin görünmektedir. Bu mücadelede Erdoğan ve Bahçeli söz konusu bile değildir. Mücadele yeni bir faza geçmiştir. Mücadele dış bağlantılı oligarklara karşı yapılmaktadır. Esas tehlike buradadır. Bu ajanlar suikast dahil her türlü cinayeti işletebilirler. İç çatışma tezgâhlayabilirler. Bu nedenle Özgür Özel'in çevresinde, seçilmiş güvenilir gençlerden etten duvar oluşturmak zorunludur. Özgür Özel AKP ve Trump'ın sınırladığı alanda siyaset yapmayı reddetmiştir. Pazarlık tekliflerini deşifre etmiştir. Devrimci bir cesaret ve tutarlılık göstermektedir. Aynı tutarlılığı çevresindekiler de göstermelidir. Bu direniş kırılırsa, Türk Milleti ebediyen kara taassubun bataklığına görülecektir.

Devlet adamları tarihte en büyük ihanetleri yakın çevrelerinde görev yapanlardan görmüştür. Bu nedenle çekirdek kadro çok sağlam olmak zorundadır. Verilmekte olan Mücadele demokrasi mücadelesini aşmış, devrimci bir karaktere dönüşmüştür. Bu mücadelede tavize yer yoktur. Mücadeleye zarar veren dahili unsurlar, hiç merhamet etmeden temizlenmelidir. Unutulmamalıdır ki, merhamet maraz doğurur. Parti içindeki AKP ve DEM işbirlikçileri deşifre edilmelidir. Mücadeleyi veren kadro netleşmedikçe sabote edilmesi mümkündür. Temizlik yapıldıkça, muhalefetten destek gelmeye devam edecektir. Bu dönemde gelen istihbari bilgiler çok önemlidir. Tuzak bilgiler de gelebilir, bunlar mutlaka teste tabi tutulmalıdır. Çünkü Mossad, CIA ve MI6 devrededir.

Son günlerde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan'ın tutarlı devlet adamı tavrı ile yaptığı açıklamalar, muhafazakar tabanda olumlu gelişmelere ışık tutmuştur. Özellikle Leman Dergisi propagasyonunu açık etmesi, İktidar çevrelerini zora sokmuştur. İktidarın dini kullanarak kuracağı tuzakları bozmak bakımından Fatih Erbakan'ın tavrı çok önemli görülmektedir. Ayrıca Bahçeli'nin duruşmaların TRT'den yayınlanması konusunda vermiş olduğu destek, AKP'yi ve Baş Savcıyı köşeye skıştırmıştır. Bütün bu gelişmeler, iki Kasım 2025 de erken seçim sandığını getirmezse bile, araseçim sandığının kurulacağını göstermektedir. İktidar ne yaparsa yapsın, gömleğin düğmelerini yanlış iliklemeyi önleyemeyecektir.

Toplum olarak karşılaşacağımız kara günler daha gelmedi. Emperyalizm destekli çok kirli oyunların sahneye konulacağını görmemiz gerekir. Olayları tezgâhlayanlar emperyalist maşalar oldukları için, vicdan aramamak gerekir. Korkmayalım, kararlı olalım ve Türk Milletinin inançlı direnişini doğru yönetelim. Zaman siyasi hesap yapma zamanı değildir. Halen bu hesapların bazı partiler tarafındzn yapıldığını görmek üzücüdür. Safları sıklaştırmamız gerekirken, mücadeleye omuz vermek isteyenlere engel olmak, millete ihanettir. Millet bunları görüyor ve not ediyor. Günü geldiğinde hesabını soracaktır. Bu mücadelede her yurttaşın küçük bile olsa bir katkısı olmalıdır.

(08, Temmuz, 2025-Ordu)