Necdet Topçuoğlu


ÜST AKIL TÜRKİYE'Yİ SAVAŞA İTMEK İSTİYOR.

Hamas'ın İsrail'e saldırısının arkasında CIA ve Mossad'ın olduğu konusunda, hemen hemen herkes hem fikirdir.


ÜST AKIL TÜRKİYE'Yİ SAVAŞA İTMEK İSTİYOR.

Necdet Topçuoğlu

Hamas'ın İsrail'e saldırısının arkasında CIA ve Mossad'ın olduğu konusunda, hemen hemen herkes hem fikirdir. Bu saldırıdan sonra, İsrail savaşı başlatır başlatmaz, Amerikan uçak gemisi USS Gerald Ford, İsraile yardım ve destek amacıyla İsrail önlerinde gelip pdemirlemiştir.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu uçak gemisinin orada ne işi var diye sormuştur. Halbuki bu gemi daha bir ay önce Türkiye kıyısına yanaşmış ve Selçuk Bayraktar'ı misafir etmiştir. Şayet bir soru sormak gerkirse, Erdoğan damadına "Selçuk, evlâdım senin o gemide ne işin vardı?" Diye sorması yerinde olurdu.

ABD uçak gemisi İsrail önlerinde Büyük Ortadoğu Projesi Eş Başkanlığı çerçevesinde bulunmaktadır. Öncesinde Rusya'nın enerjisi Ukrayna savaşı ile alınmış, Türkiye ekonomik olarak darboğaza sokulmuş, Azerbaycan, Ermenistan ile meşgul edilmiş, Suriye çökertilmiştir. Ayrıca Irak ve Suriye'nin kuzeyinde, İsrail ile birleşmek üzere paravan terör devletleri kurulma aşamasındadır. Zamanı gelince pazılın parçalarının birleştirilmesi plânlanmaktadır.

Bütün şartlar hazırlanmıştır. Şimdi meydan İsrail-ABD ikilisine kalmıştır. Çağımızın Hitler'i Netenyahu Fosfor Bombaları kullanarak adeta savaş suçu işlemektedir. İsrail'e dur diyebilecek bir güç bulunmamaktadır. Bütün devletler susmuş durumdadır. İsrail'in Lübnan'a saldırısı, İran'ı savaşa dahil etme çabasıdır. Eninde, sonunda İran'a saldırılacaktır. Proje plânlandığı gibi yürümektedir. Kehanette bulunmak istemem ama, İran'ın nükleer sinir uçları kaşınmaktadır. Elinde nükleer silah varsa kullanmak zorunda kalabilir.

Ortadoğu da süreç bu şekilde devam ederken, Erdoğan sürekli olarak Netenyahu'yu hedef alan eleştirilerde bulunmuştur. Halbuki İsrail'li bir yetkili, Erdoğan bizim için, düşman görünümlü dosttur demektedir. Bütün karşı çıkışlara rağmen, Türkiye-İsrail ticari ilişkileri devam etmektedir. Diğer yandan ABD'nin Türkiye'yi İran'a karşı kullanmak istediği duyumları alınmaktadır. Böyle bir durumun gerçekleşmesi, Türkiye için felâket olur. Türkiye'nin Irak ve Suriye konusunda yapmış olduğu hatalar, İran konusunda da devam ederse, sonuç çok vahim olabilir.

Son olarak Lübnan Hizbullah'ının İsrail'e insansız hava araçları ile saldırması, ABD'yi sıcak savaşa dahil etme tehlikesi taşımaktadır. İsrail'e karşı sert sözlerle saldıran Erdoğan'ın son aşamada, İsrail'in bir sonraki hedefinin Türkiye olacağını
ifade etmesi şaşkınlık yaratmıştır. Bu tavır değişikliğinin sebebi kısa süre sonra anlaşılmıştır. Savunma sanayi fonu kurulmasına gerekçe hazırlanmıştır.

Göründüğü kadarıyla Türkiye savaşa itilmek istenmektedir. Hazırlıkların bu yönde ilerlediği anlaşılmaktadır. Devlet Bahçeli'nin DEM Parti ile el sıkışması, savaş öncesi, içerideki birliğin sağlanmasına yöneliktir. Aslında Türkiye'nin milli menfaatleri bu savaşa dahil olmaması yönündedir. Türkiye'deki derin devlet ABD yanlısıdır. O kadrolar savaşı düşünmek zorundadır.. Bu nedenle derin milletin uyanarak,  olaya el koyması zorunludur. İyi günlerde olmadığımız kesindir. Savaş'a karşı tavrımızı net bir şekilde ortaya koymalıyız.

(14, Ekim, 2024