Necdet Topçuoğlu


YEŞAYA'NIN KEHANETLERİ

Günümüzün postmodern Hitler'i Netenyahu İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları için ''Yeşeya'nın kehanetini gerçekleştireceğiz' demektedir.


YEŞAYA'NIN KEHANETLERİ

Necdet Topçuoğlu

Günümüzün postmodern Hitler'i Netenyahu İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları için ''Yeşeya'nın kehanetini gerçekleştireceğiz' demektedir. Bu çok tehlikeli ve cehennemin kapılarını açabilecek bir söylemdir.
Yeşaya'nın kehanetine göre; “ Tanrı hızla yol alan buluta binmiş Mısır’a geliyor! Mısır putları O’nun önünde titriyor, Mısırlılar’ın yüreği hopluyor.

Tanrı diyor ki, Mısırlılar’ı Mısırlılar’a karşı ayaklandıracağım; Kardeş kardeşe, komşu komşuya, kent kente, Ülke ülkeye karşı savaşacak. Mısırlılar’ın cesareti tükenecek, planlarını boşa çıkaracağım.
Mısırlılar’ı acımasız bir efendiye teslim edeceğim, Katı yürekli bir kral onlara egemen olacak.”

O gün Mısır’da Kenan dilini konuşan beş kent olacak. Bu kentler Tanrı’ya bağlılık andı içecekler; içlerinden biri ‘Yıkım Kenti’ diye adlandırılacak. O gün Mısır’la Asur arasında bir yol olacak. Asurlu Mısır’a, Mısırlı Asur’a gidip gelecek. Mısırlılar’la Asurlular birlikte tapınacaklar.

O gün Mısır ve Asur’un yanı sıra İsrail üçüncü ülke olacak. Dünya bu üçü sayesinde kutsanacak. Tanrı, ‘Halkım Mısır, ellerimin işi Asur ve mirasım İsrail kutsansın’ diyerek dünyayı kutsayacaktır."

Yeşaya, İsrail merkezli sağında Irak, solunda Mısır olan bir kutsal devletin tanımını yapmaktadır. Nil’den Fırat’a Vaat Edilmiş Topraklar düşüncesine de bir kutsallık kazandırmaktadır. Yeşaya (İşeya), yahudilerin "Peygamberler Kitabı" adını verdikleri, Tevrat'ı da içine alan kitabın bir bölümünde adı geçen bir peygamberdir.

Yahudi din adamları İsrail devletinin Kutsal Kitap’ta belirlenmiş sınırlarını, “Doğu’da Ürdün, Suudi Arabistan’ın büyük bir bölümü, Kuveyt, Fırat Havzası ve Irak’ın bir kısmı, Güney’de Sina Yarımadası, Kahire ve Mısır’ın bir bölümü, Batı’da Kıbrıs, Kuzey’de ise Lübnan, Suriye ile Van Gölü’ne kadar uzanan Türkiye topraklarının bir kısmı” olarak tanımlamaktadırlar.

Yahudilere göre; İsa Mesih’in gelmesi için üç şeyin yerine getirilmesi gerekmektedir. Bunlar; vaat edilen topraklarda büyük ve yeterli sayıda Yahudilerin yerleşip devlet kurması, Kudüs’ün ele geçirilmesi ve Süleyman Mabedinin yeniden inşa edilmesidir.

Evangelist Hiristiyanlar ise ; kıyametin 2000’li yıllarda Ortadoğu’da çıkacak bir kaosun ardından kopacağına inandıkları için bu bölgede kargaşayı oluşturacak her türlü hareketliliği desteklemektedirler. Çünkü onlara göre; İsa Mesih’in gelmesi için Yahudilerin vaat edilmiş topraklara kavuşması ve Mescidi Aksanın yıkılıp yerine, eskiden var olan, Süleyman Mabedinin yeniden inşa edilmesi ve bu bölgede büyük bir kaosun meydana gelmesi gerekmektedir. Bu şartlar bir an önce sağlanır ve İsa Mesih dönerse, Tanrının krallığının yeryüzünde yeniden kurulacağına inanmaktadırlar.

Yahudiler ve Evagelist Hıristiyanlara göre; İsa Mesih’in dönmesi ve krallığını kurması için Ortadoğu’nun İsa Mesih’in dönüşüne hazırlanması yani Fırat ve Dicle arasındaki çok geniş bir alanın burada yaşayan Müslümanlardan temizlenmesi gerekmektedir. Bombardımanlar insanların kaçması için yapılmaktadır.

İsa Mesih geldikten sonra içinde Müslümanların da olduğu büyük bir ordu ona karşı savaşacak fakat İsa Mesih “Megido Dağı”nda yani Armegedon’da onları yenecektir. Evangelisterden bir grup ise savaş sırasında İsa Mesih’in onları göğe çıkartacağına, bu sayede kurtulacaklarına ve gökyüzünden yerdeki kargaşayı seyredeceklerine inanmaktadırlar.

Görüldüğü gibi Yahudiler ve Hiristiyanlar akıl dışı kehanetlerin peşine takılarak, dünyayı kana bulamaya çalışmaktadırlar. Soykırımcı Netenyahu ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerini peşinden sürüklemektedir. Başlangıçta tutarlı bir politika izleyen Türkiye, içerideki cemaatler ve siyasal islamcı seçmen tabanına mesaj vermek için Hamas'tan yana tavır almıştır. Bu vahim bir dış politika hatasıdır. Söz konusu hatalı söylem ile, PKK, YPG ve PYD konusunda ABD ve batılı devletlere koz verilmiştir.

(28, Ekim, 2023-Ordu)