Necdet Topçuoğlu

Tarih: 18.08.2025 18:13

DÜNYANIN MERKEZİNDE OLAMAZSINIZ

Facebook Twitter Linked-in

DÜNYANIN MERKEZİNDE OLAMAZSINIZ

Necdet Topçuoğlu

ABD de eğitimde bulunduğum yıllarda, tarım ürünlerinin pazarlanması konusunda bize ders veren hocamız fanatik bir Yahudi idi. Türklere karşı özel bir ilgisi vardı. Hoca oldukça varlıklı ve yalnız yaşayan birisiydi. Hafta sonlarında beni Washington, D.C. varoşundaki çiftlik evine davet ederdi. Eğitim parogramında ABD'ye vardığımızın ikinci gününde, Büyükelçiliğimizde toplantı konulmuştu. Söz konusu toplantıda Büyükelçilik müşavirlerinden bir diplomat, ABD de nasıl davranmamız gerektiği ve kurulacak ilişkiler konusunda bizi bilgiledirmişti. Bu nedenle hoca ile konuşmalarımızda temkinliydim. İlgili ilgisiz çok soru sorardı.

Birgün yeri gelmişken bende ona bir soru sordum. Bizim eğitim programında 17 ayrı milletten katılımcılar var, ben Türk olduğumu söylediğimde, birçoklarının yüzünde gerilme hissediyorum. Sizce bunun bir sebebi olabilirmi dedim. Çok zor ve anlamlı bir soru dedi. Bu soruya herkes adına değil ama, kendi adıma cevap verebilirim dedi. Türklerin iki yönden çok şanslı bir Millet olduğunu söyledi. Birincisi geçmişinde Osmanlı İmparatorluğu var. Bu tarihi mirasın temsilcileri olmak övünülecek bir durumdur. İkincisi Anadolu gibi dünyanın merkezi olan bir coğrafyada devletiniz var dedi. Benim açımdan bu iki durum, istemesemde kıskançlık oluşturmaktadır diye ifade etti. Nedenini sordum.

Evet bu soruyu da bekliyordum dedi ve açıklamaya başladı. Geçmişinde İmparatorluk kültürü olan milletler hep kıskanılır. Bu zengin çocuğu olmak gibi bir durumdur. Fakir çocukları hep zengin çocukları gibi görünmek isterler ama bu gerçekçi değildir. Tarihinde İmparatorluk kültürü olan milletlerin, fırsat bulurlarsa yine İmparatorluk kuracakları varsayılır. Bu nedenle kaygı ile bakılır ve ister istemez bu düşünce vücut diline yansır. Dünya da her Millet Anadolu Coğrafyasının kendisine ait olmasını ister. Bakın uzaya giden astronotlara dünyaya baktığınızda en çok ne dikkatinizi çekti diye sormuşlar. Onlar da Türkiye'nin yerküre üzerindeki görüntüsü demişler dedi.

Sadece bu görsellik değil tabi
, dünya bilim çevreleri tahminen 300 milyon yıl önce Anadolu'nun bir okyanusun tabanı olduğunu bilmektedirler. Bu nedenle Anadolu'nun Nadir Toprak Elementleri bakımından zengin olduğu süper güçlerin dikkatini çekmektedir. Sanayileşmiş ülkeler bu madenlerin peşindedirler. Dünyanın 400 yıl ihtiyacını karşılayacak bor madeninin Anadoluda olduğunu NASA raporlarında okuyoruz dedi. Şimdi söyleyeceğime sen karşı çıkacaksın ama, yine de söyleyeceğim dedi. Türkler gibi nasıl bir servetin üstünde oturduğunun farkında olmayan, kıymetini bilmeyen bir millet dünyanın merkezinde olmamalıdır. Bu benim şahsi görüşüm değil, gelişmiş ülkelerde bu görüş yaygındır dedi. İşte bu nedenle Türkiye kendisini güvende hissedemez diye söyledi. Bunlar 1991 yılında, yani 34 yıl önce Yahudi bir hocanın söyledikleri.

Bazı arkadaşlarım yazdığım yazılara yaptıkları yorumlarda, bıkmadan usanmadan çırpınıyorsun. Hatta bazen de hırçınlaşıyorsun diyorlar. Böyle yapma sağlığına zarar veriyorsun diye uyarıyorlar. Hırçınlığım üzüntümdendir. Ne tarihimizin, kültürümüzün değerini bilmişiz, ne de vatan diye üzerinde yaşadığımız topraklardaki servetin kıymetini bilmişiz. Bu topraklarda sadece insan olarak biz yaşamıyoruz. Her türlü yaban hayvanlarıda yaşamaktadır. Değerini kıymetini bilmedikten sonra bizim o canlılardan farkımız nedir?

Şimdi geldiğimiz duruma bir bakarmısınız. Bölgemizde kurulması plânlanan Büyük İsrail Devleti'nin alt yapısı hazırlanmaktadır. ABD Zengezur Geçidi'ni 100 yıl süreyle ele geçirip, İsrail'in doğalgaz ve petrol gibi enerji kaynaklarının güvenliğini sağlamıştır. Su ve hububat kuşağını da Kürtler üzerinden, .Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğusundan almak istemektedir. Netenyahu çok açıkça hedef Türkiye'dir diyor. Bir video da izledim, ABD'li bir yetkili Suriye'nin Kuzeyinde Türkiye'ye saldırı planlıyoruz, Erdoğan bunu biliyor diyor. Yunanistan'a askeri yığınak yaptılar. Eğitilmiş Afgan güçlerini Türkiye'ye doldurdular. Şimdi tehdit ediyorlar. Ya teklifimizi kabul edersin, ya da savaşı.

Kardeşim siz ilk adıyla, Terörsüz Türkiye Komisyonundaki güvenlik birimlerinin sunumunu10 yıl süreyle milletten saklasanız bile, küresel çete tehdit ettiğini saklamamaktadır. Ya ABD ve İsrail destekli YPG-PYD saldırısını göze alacağız, ya da dayatılan ikinci Sevri kabul edeceğiz. Ben milletime soruyorum Atatürk sağ olsaydı bu dayatmayı kabul edermiydi? Atatürk'ün partisi olduğunu iddia eden parti, çıksın millete ne ile karşı karşıya olduğumuzu anlatsın. Tavrının ne olacağını ortaya koysun. Tehdit bu boyuta gelmişken, ben acilen lağvedilen "Altıncı Ordu"nun tekrar kurulmasını talep ediyorum.  Kimseden çıt çıkmıyor. İsterseniz eski askerlere de sorun. Bu yazının ekine koyduğum linki dikkatle izlemenizi dilerim.

(12, Ağustos, 2025-Ordu)

Ek:
https://www.facebook.com/share/r/1HVS3reQ6V/?mibextid=wwXIfr

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —